Güneş enerjisi kullanılan ev ve ofisler her geçen yıl daha da yaygın hale geliyor. Birçok kişi güneş enerjisinin avantajlarını fark ediyor ve bu enerjiden yararlanmak istiyor. Çeşitli nedenlerden dolayı güneş enerjisine geçiş yapılıyor. Güneş enerjisinin artan popülaritesinin bir sebebi, bu enerji türünün geleneksel fosil yakıtlardan daha uygun fiyatlı olması. Güneş panelleri kurulduktan sonra elektrik faturasını büyük oranda azaltıyor. Zamanla güneş panelleri aslında kendisini amorti ediyor. Dolayısıyla daha çok sayıda işletme ve ev, bu panellere yatırım yapmaya odaklanıyor.
Efta Energy olarak; sürdürülebilirliği ve temiz enerjiyi önemsiyoruz. Bu alanlarda en iyi çözümleri sunuyoruz. Odaklandığımız temel konu güneş enerjisi oluyor. Tarım ve endüstriyel tesislerden ticarethanelere kadar geniş bir yelpazede hizmet sağlıyoruz. Hatta müstakil evler için de çözümlerimiz bulunuyor. Enerji maliyetlerinin yükselmesi ve çevresel sorunlar ortak endişemiz oluyor. Güneş enerji sistemlerini yönetmeliklere uyumlu şekilde kuruyoruz. Enerji verimliliği ile tasarruf tedbirleri hususunda destekler sağlıyoruz. Ekibimizle beraber yenilenebilir enerji teknolojilerine erişimi pratikleştirmek ve bu alandaki zorlukları aşmak adına çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Güneş Enerjisinin Çevreye Faydaları
Güneş enerjisi, yenilenebilir bir elektrik kaynağı üretmek amacı ile güneşten gelen ışığı kullanıyor. Yenilenebilir enerji doğal olarak üretiliyor ve tükenmeden sürekli olarak kullanılıyor. Bilindiği gibi güneş ışığı bol. Yalnızca beş dakikalık parlayan ışınlar bile belirli bir süre elektrik talebinin karşılanmasına olanak tanıyor.
Güneş enerjisi, enerji üretmek için yakılan ve yenilenemeyen fosil yakıtların yerini almak üzere geliştirildi. Petrol, doğal gaz ve kömür gibi fosil kaynaklar yakıldıktan sonra kesinlikle kullanılamıyor. Bu süreç doğal kaynakların tükenmesine neden oluyor. Öte yandan fosil yakıtlar yenilebilir enerji kaynaklarının faydalarından yoksun ve maalesef çevre için zararlı.
Günümüzde elektriğin büyük bir bölümü petrol ve kömür gibi fosil yakıtlardan geliyor. Bu tür geleneksel kaynaklar onlarca yıldır kullanılıyor ve insanlar tehlikeli yan etkiler görmeye başlıyorlar. Fosil yakıta dayalı enerji, doğal kaynaklardan elde ediliyor. Fosil yakıtların yeryüzünden çıkarılması için kırma, açık madencilik ve sondaj gibi yöntemler kullanılıyor. Bu tarz süreçler, zehirli bileşenlerin açığa çıkmasına neden oluyor. Yer altı sularını ve yakındaki akarsuları kirleterek doğaya zarar veriyor. Zeminin bozulması diğer yandan ekosistemi zayıflatıyor. Bu da doğal olarak sel ve depremlere karşı ekosistemin savunmasız hale gelmesini teşvik ediyor.
Daha fazla petrol bulmak amacıyla gerçekleştirilen aramalar okyanusta sondaj yapılmasına neden oluyor. Sondaj uygulamaları ise balıkları ve deniz canlılarını rahatsız ediyor, onların yaşamını riske atıyor. Ek olarak petrol sızıntı riski de gündeme geliyor. Örneğin 2010 senesinde Meksika Körfezi’ndeki Deepwater Horizon petrol platformu patladı. Bu olay sonucunda 4 milyon varil petrol açığa çıktı. Bu sızıntının etkilerini ortadan kaldırmak için hala çalışmalar yapılıyor.
Fosil yakıtlar bir enerji santraline eriştiği zaman yakılarak havaya zehirli gazlar salıyor. Fosil yakıtların yakışması elektrik üretmesini sağlıyor. Fakat aynı zamanda karbondioksit gibi büyük oranda sera gazı emisyonundan da sorumlu oluyor. Bu yan ürünler global çapta halk ve çevre sağlığı problemlerinin görülmesine yol açıyor.
Güneş enerjisi ise fosil yakıtlarla rekabet edebilecek yenilebilir bir enerji kaynağı sağlıyor. Elbette güneş enerjisinin tek faydası bu değil. Güneş enerjisinin çevre üzerindeki etkileri ve avantajları şöyle açıklanıyor:
Havayı Arındırıyor
Fosil yakıtların çıkarılması ve yakılması, havaya bazı zehirli kimyasallar ve moleküllerin salınmasına neden oluyor. Bunlar azot oksit ve kükürt dioksit. Ayrıca bu işlemler sonucunda asit yağmuru ve dumanın geniş kapsamlı etkileri de mevcut. Hava kirliliğinin halk sağlığı üzerindeki etkisi gerçek ve ciddi sonuçlar yaratıyor. Asit yağmuru, akarsu ve göllerin PH seviyesini düşürüyor. Bunun sonucunda balıklar ve diğer deniz canlıları yaşamını kaybediyor. Dolayısıyla bütün ekosistem bozuluyor. Aynı zamanda toprağı alüminyumla zehirliyor ve gereken mineralleri ortadan kaldırarak ağaçları ve diğer bitkileri zayıflatıyor.
Fakat güneş enerjisi bütün dünya için iyi bir seçim haline geliyor. Çünkü asit yağmurunu azaltıyor ve kronik solunum yolu rahatsızlıklarına sebebiyet veren zehirli dumanı yok ediyor. Güneş panelleri, büyük miktarda tehlikeli hava kirliliği oluşturmayan, yenilenebilir enerji üretmenin alternatif bir yöntemini sunuyor. Güneş enerjisinin yaygın şekilde kullanımı, havaya tehlikeli bileşenler yayan enerji santrallerine olan gereksinimi de ortadan kaldıracak.
Firmamız da tüm bunların bilincinde olarak hareket ediyor. Güneş enerjisi projelerinin hayata geçirilmesi sürecinde karşılaşılan zorlukları önlemek adına etkin stratejiler tasarlıyoruz. Yönetmelik değişiklikleri, ürün tedarik problemleri gibi pek çok faktör projelerin ilerlemesini etkiliyor. Tesislerin kurulamaması veyahut kurulumun gecikmesi gibi gelişmeler, yatırım kararlarını negatif etkiliyor ve potansiyel gelir fırsatlarının yok olmasına neden oluyor. Aynı zamanda, projelerin başarısız olması durumunda firmalar, enerji maliyetlerinde yükseliş yaşayabiliyorlar ve arzu edilen hedeflere ulaşamayabiliyorlar.
Bu tarz engelleri aşmak için projelendirme aşamasında bürokratik gereklilikleri önemsiyor ve süreçlerin hızlı bir şekilde ilerlemesini mümkün kılıyoruz. Yönetmeliklere uyum noktasında uzmanlık sağlayarak danışmanlık hizmeti veriyoruz. Ürün tedarik aşamalarını optimize ederek maliyetlerini minimize ediyor ve teknolojik yenilikleri yakından takip ederek en etkili çözümleri üretiyoruz. Finansal danışmanlıkla projelerin maliyet analizi ve finansmanına destek oluyoruz. Bu detaylı yaklaşımlarımız ile müşterilerimizin enerji başarıları ile uygulanmasına destek oluyoruz. Sektördeki zorlukları etkili biçimde aşmayı başarıyoruz.
Suyu Koruyor
Doğal gaz ve kömür gibi geleneksel enerji kaynakları, elektrik üretmek için aşırı su kullanıyor. Remiz enerji kaynağı olarak görülen nükleer enerji dahi kömür santralleriyle aynı oranda su tüketiyor. Su, fosil yakıtlardan enerjinin elde edilmesi, rafine yapılması ve kullanılmasının önemli bir parçası. Kömür ve nükleer santraller, üretmiş oldukları her kilovatsaat elektrik için 20-60 litre su çekiyor. Kömürün enerji kaynağı şeklinde kullanılması durumunda her aşamada suya gereksinim duyuluyor. Su yenilenebilir bir kaynak olarak kabul edilse de temiz su aslında bir meta haline dönüşüyor.
Elektrik santrallerinde kullanılan suyun büyük bir bölümü geri dönüşüyor olsa da bir bölümü da kirleniyor ya da buharlaşıyor. Bu da doğal olarak kuraklık ve su rezervlerinin düşük olduğu alanlarda zorluklara yol açıyor. Bu süreç diğer yandan toksinlerin tatlı su kaynaklarına sızmasına ve doğayı kirletmesine de destek oluyor.
Güneş enerjisi ise su tasarrufunu mümkün kılıyor. Güneş panelleri çok az suya gereksinim duyduğu için temiz su kaynaklarının korunması sağlanıyor. Kirlenme önleniyor. Güneş enerjisi diğer yandan temiz su sıkıntısının önüne geçmiş oluyor.
Enerji projelerinin yönetim aşamaları, bazı zorluklar ve fırsatları aynı anda sunuyor. Projelerin başarısız olması, yatırım kararlarının iptal edilmesi ya da gecikmesi gibi problemlere neden olabiliyor. Bu tür durumlar, büyüme fırsatlarının ve potansiyel gelirin kaçırılmasına, devlet teşviklerinin ve sübvansiyonların elde edilememesine sebebiyet verebiliyor.
Aynı zamanda yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerindeki başarısız yatırımlar, firmaların ve konutların yüksek enerji maliyetleri ile karşılaşmalarına, rekabetçiliklerinin düşmesine ve pazar paylarının azalmasına neden olabiliyor. Başarısız projeler, karbon ayak izinin azaltılamaması ve sürdürülebilirlik hedeflerine erişememe anlamına geliyor. Firmalar, marka değerinin düşmesi, itibar kaybı ve müşteri ile yatırımcı tabanının azalması gibi risklerle karşı karşıya kalabiliyor.
Enerji bağımsızlığına erişilememesi ve enerji arzının güvenliğinin kurulamaması, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalardan ve dış şoklardan daha çok etkilenmeye neden oluyor. Sektördeki yenilikçiliğin yavaş hale gelmesi, teknoloji gelişimine zarar veriyor. Bunlar aynı zamanda ARGE yatırımlarının azalmasını da teşvik ediyor. Başarısız projeler, istihdam olanaklarını düşürerek ekonomik büyümeye zarar veriyor.
Diğer yandan Efta Energy olarak yürüttüğümüz başarılı projeler, konutlar ve firmalar için ciddi tasarruflar ve karlılık artışını teşvik ediyor. Etkili enerji kullanımı ve düşük enerji maliyetleri, firmalara rekabet avantajı sunarak pazar paylarını ve yeni iş olanaklarını artırıyor. Başarılı projeler, aynı zamanda çevresel farkındalığı artırıyor ve sürdürülebilirlik amaçlarına erişmede önemli rol oynuyor.
Yatırım yapan firmalar, itibarlarını yükseltiyor, marka değerlerini artırıyor ve müşteriyle yatırımcı tabanını büyütüyor. Yenilenebilir enerji projeleri nedeniyle, enerji bağımsızlığına erişmek ve enerji arzının güvenliğini desteklemek söz konusu oluyor. Bu gelişme, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalardan ve dış şok durumundan daha az etkilenmeyi sağlıyor. Başarılı projeler, sektördeki yenilikçiliği daha da hızlandırarak teknoloji gelişimine destek oluyor. Enerji verimliliği ile yenilenebilir enerji teknolojilerinin gelişmesine destek oluyor. Bu durum istihdam fırsatlarını yükselterek, ekonomik büyümeye katkıda bulunuyor.
Düşük Karbon Emisyonları
Fosil yakıtların yakılması her sene atmosfere ortalama altı milyar ton karbondioksit salınmasına sebebiyet veriyor. Güneş panelleri oluşturmaya dair üretim süreci, yanan kömürden kaynaklanan karbondioksidin yüzde 15’inden daha azını ürettiği daha avantajlı bir durum oluşuyor. Güneş enerjisi kurulduktan sonra sıfır karbon emisyonu söz konusu oluyor. Güneş enerjisi elektriğine geçiş yapmak, atmosfere salınan karbon oranını hızlı bir şekilde azaltıyor.
Efta Energy olarak; bizler de düşük karbon emisyonlarına önem veriyoruz. Çevre dostu kaynaklara, özellikle de güneş enerjisine odaklanıyoruz. Müşterilerimize sürdürülebilir, ekonomik çözümler vaat ediyoruz. Güneş enerjisi, fosil yakıtlara oranla doğaya zarar vermediğinden dolayı müşterilerimizin çevresel etkilerini düşürmelerine yardım ediyoruz. Böylece müşterilerimiz enerji maliyetlerini düşürüyor ve daha sürdürülebilir bir enerji kaynağına sahip oluyorlar. Güneş enerjisine yapılan yatırımlar, enerji tedariki kesintilerinden etkilenmeme ve firma sürekliliğinin korunması gibi bazı önemli avantajlar sağlıyor.
Şirketimiz, sürdürülebilir politikaları ve doğru yönetmelikleri takip ederek, ekonomik bakımdan uygun faiz oranları ve desteklenen krediler ile enerji projelerinin başarıya ulaşmasını sağlıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına gerçekleştirilen doğru yatırımlarımız, enerji tüketimini ve üretimini ekonomik ve verimli hale dönüştürüyor. Sonuç olarak fırsat maliyetini minimize ediyor. Müşterilerimizin gelirlerini, sübvansiyonların kaybedilmesi ya da azaltılması halinde korumak için çeşitli finansal çözümler sağlıyoruz.
Enerji maliyetlerini azaltmak sureti ile firmaların rekabet gücünün artmasını mümkün kılıyoruz. Sürdürülebilirlik ilkesini benimseyerek, doğa dostu enerji yaklaşımımız ile itibar kaybını önlemeyi başarıyoruz. Enerji üretim ve tüketimini çeşitli hale getirerek enerji güvenliği risklerini en aza indiriyoruz. Aynı zamanda bu sektördeki yeniliklere öncülük eden en yeni teknolojileri benimseyerek, verimli bir süreç vaat ediyor ve istihdamı destekliyoruz. Bu yaklaşımımız ile enerji sektöründe sunduğumuz çözümlerle ön plana çıkıyoruz. Müşterilerimizin işine değer katmayı ve sektördeki liderliğimizi devam ettirmeyi amaçlıyoruz.
İklim Değişikliğinin Çözümüne Destek Oluyor
Fosil yakıtların yakılması sera gazı emisyonlarını yükselttikçe iklim değişikliği tehlikesi de ne yazık ki artıyor. Küresel ısınma ve iklim değişikliği, enerji için kömür, doğal gaz ve petrol yakılmasının iki önemli sonucu oluyor. Atmosferi onarmanın ve iklim değişikliğini önlemenin en basit yollarından biri de yenilenebilir enerji kaynaklarının benimsenmesiyle yakından ilgili. Güneş enerjisi yenilenebilir bir kaynak. Ayrıca tehlikeli karbon emisyonları içermiyor ve ülkemize enerji sağlama potansiyeline sahip. Güneş enerjisinin çevresel etkisi fosil yakıtlardan çok daha düşük oluyor ve iklim değişikliği ile mücadelede etkili bir yol olarak kabul ediliyor.
İklim değişikliği ile mücadele uygulamalarını destekleyen Efta Energy, Konya’nın popüler şirketlerinden biri. Firmamız, Doğan Oksijen’in %80 ortaklığı ile kuruldu. Doğan Oksijen, 65 senelik köklü bir geçmişe sahip. Bu uzun geçmiş, yalnızca finansal destek sağlamakla kalmıyor, güçlü bir ortaklık yapısı ile faaliyetlerimizi devam ettirmemize imkan tanıyor. Firmamızın diğer ortakları, sektörle alakalı akademik geçmişe sahip kişilerden oluşuyor. Bu da bilgi birikimimizi ve uzmanlığımızı yükseltiyor. Dinamik, genç ve deneyimli bir mühendis ve tekniker kadrosuna sahibiz. Alanında tam donanımlı ve özverili ekibimiz, projelerimizi başarı ile tamamlamamıza ve yüksek müşteri memnuniyeti elde etmemize destek oluyor.
Başarı ile tamamlanan projeler ve memnun müşteri referanslarımız, bu alandaki güçlü konumumuzu ve müşteri memnuniyetini kanıtlıyor. Doğan Oksijen’in güçlü ortaklığı ve uzun geçmişi, yalnızca finansal destekle sınırlı değil. Aynı zamanda iş ortaklarımıza güvenilir ve sağlam bir teminat da sunuyor. Böylece, müşterilerimize değer katıyor ve sektördeki liderliğimizi devam ettiriyoruz.
Toprağı Koruyor
Dünya nüfusu artış gösterdikçe topraklar doluyor. Enerji santralleri ve elektrik üretimi için ne kadar az miktarda arazi kullanılırsa, diğer kullanımlara o kadar çok arazi ayrılabiliyor. Fosil yakıtlar gibi bazı kirletici kaynaklar, güneş ışığından gelen temiz enerji ile değiştirilebilir ve böylece arazi kullanımı da minimize edilebilir.
Fosil yakıtlardan enerji üretmek amacı ile gereken arazi çok fazla yer kaplıyor. Bitkilerin kendisi küçük olmasına karşın fosil yakıtların kullanılması aslında kömür, petrol ve doğal gazın çıkarılmasını, rafine edilmesini, taşınmasını ve depolanmasını da mecburi kılıyor. Tüm bu operasyonlar, mera ve ekili arazilerin bir kısmında hasara yol açıyor. Günel panelleri ise toprakların %0,6’sına yerleştirilebiliyor. Günel panelleri biraz yer kaplıyor olsa da bu alan, fosil yakıtlara göre çok daha az.
Güneş enerjisi daha az arazi gerektirdiği için toprakları koruyor. Çevreye daha az yük getiriyor. Mevcut güç kaynaklarını güneş enerjisi ile değiştirmek, arazilerin serbest kalmasını sağlıyor ve enerji üretiminin dünya üzerindeki etkisini düşürüyor. Sonuç olarak güneş panelleri, insanlar ve doğa için en doğru çözüm olarak dikkat çekiyor.
Efta Energy olarak; enerji verimliliği hususunda sağladığımız çözümler ve hizmetlerle, firma ve konutların enerji maliyetlerini azaltmayı ve kaynak kullanımını optimize etmeyi hedefliyoruz. Enerji sektöründeki uzun senelere dayanan deneyimimiz ve uzman kadromuz ile müşterilerimize kapsamlı çözümler sunuyoruz. Bu sayede alanımızdaki liderliğimizi pekiştirme fırsatı yakalıyoruz. Müşteri gereksinimlerine odaklanıyor ve enerji tüketimini azaltma, maliyetleri düşürme ve sürdürülebilir enerji kullanımını destekleme hedeflerimize ulaşmayı amaç ediniyoruz.
Projelerimizde doğru planlama ve strateji geliştirme hususlarına büyük önem veriyoruz. Bu süreçlerde, müşterilerimizin gereksinimlerine en uygun olan çözümleri üretmek adına uzmanlık ve tecrübemizi kullanıyoruz. Projelerin başarılı biçimde tamamlanmasına ve müşterilerimizin enerji hedeflerine ulaşmalarında kesinti oluşmaması için proaktif bir yaklaşımla hareket ediyoruz. Karşılaşılan zorlukları etkin ve hızlı şekilde çözüme kavuşturup başarı elde ediyoruz.
Müşterilerimizin rekabet gücünü yükseltmek amacı ile daimi inovasyon ve gelişime yoğunlaşıyoruz. Dinamik ve uzman ekibimiz ve gelişen bilgi birikimimiz ile müşterilerimizin enerji projelerinde lider konuma gelmelerini sağlıyoruz. Müşterilerimize satış ve kurulum aşamasında olduğu kadar uzun yıllar devam eden teknik takip ve destek hizmetleri veriyoruz. Güvenilir bir iş ortağı olmayı sürdürüyoruz. Projelerin başarısı için uzun vadeli iş birliği ve destek sağlama misyonumuz ışığında hareket ediyoruz.
Siz de projenizin başarıya ulaşması için hemen Efta Energy firmamızla iletişime geçebilirsiniz.